//-->

Friday, December 26, 2008

TRAFİKÇİ

FIKRALAR

-- 

Kadinin biri, 46 yasindayken kalp krizi geciriyor ve hastaneye kaldiriliyor. Ameliyat masasindayken, olume yakin, birden bir Hayal goruyor.
Azraili goruyor ve soruyor:
'Benim saatim geldimi?'
Azrail cevap veriyor:
'Hayir, senin daha 43 sene, 2 ay vede 8 gunun var'.
Narkozdan uyandiginda, estetik yaptirmaya karar veriyor.
Yuzunu gerdirttiriyor, dudaklarini doldurtturuyor vede
Gogunslerini duzelttiriyor. Kisacasi: 'Yeniden dogmus gibi'. Daha uzun bir sure yasiyacagini bildigi icin simdi, o kadar ameliyatin degdigini dusunuyor. Son ameliyattan sonra,
hastaneden tamamen yeni bir insan gibi cikiyor.
Tam karsidan karsiya geciyor ki, ambulans carpiyor. Oluyor.

Obur tarafta Azrail'e soruyor:
'40 seneden daha fazla yasiyacagimi saniyordum! Neden o zaman bana o ambulansin carpmasini saglayip, beni oldurttun?'
Azrail cevap veriyor:
'Kiz, allah canini almasin ben seni taniyamadim...




                     

                          

Temel, arkadaşıyla yolda giderken elindeki çakısıyla parmağını kesti.
Biraz ötede sağlık ocağı vardı. Temel:
-Ben şurada pansuman yaptırayım, dedi. İçeri girince karşısına iki
kapı çıktı. Birinde -Hastalıklar-, ötekinde-Yaralar- yazılı idi -Yaralar-
kapısından girdi. Yine önünde iki kapı vardı. Birinde -Et-, ötekinde
-Kemik- yazıyordu. -Et- kapısından girdi. Yine iki kapı çıktı karşısına.
Birinde -Önemli-, ötekinde -Önemsiz- yazıları vardı. -Önemsiz-
kapısından girince kendini sokakta buldu.
Arkadaşı sordu:

                           

Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
-Kiminle evlisin?
-Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmiş:
-E, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
-Duydum tabi, nasil duymadum!..
-Kimmiş?
-Bizum kari.

                               

Temel, bir binanın altıncı katından düşer. Hemen etrafına bir
kalabalık toplanır. Yoldan geçen biri kalabalığı yararak, yaralı
Temel'in üzerine eğilip sorar:
-Ne oldu? Temel, zorlukla:
-Vallahi bilmeyrum. Ben de şimdi celdum.
Temel, eczane açar. İlk müşterisi gelir:
-Bana bir sinek ilacı verir misiniz? 
Temel:
-Tabii, sineğunuzun nesi var? 
                          

Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakırlı aynı trafik kazasında ölmüş. Cenazeleri kaldırılmış. İki-üç gün geçmiş, bir de bakmışlar ki Karadenizli, çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yaşanmış haliyle, sonra bakmışlar bayağı kanlı canlı, cesaret edip yanına yanaşmış ve merakla sormuşlar:
- Yahu sen öteki dünyadan nasıl geri döndün?
Anlatmış:
- Öte tarafta da işler buradaki gibi yürüyormuş meğer, rüşvet, haksızlık, yolsuzluk... Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastım parayı geri geldim.
- Eee, diğer iki arkadaş niye gelmedi?
- Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ "3.500 dolara olmaz mı, yap bir indirim de ayağımız alışsın!' diye pazarlık ediyordu.
- Ya Diyarbakırlı?
- O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu...

                                                       DEVLET MEMURU

Zamanın birinde bir köyde köy ağasının azgın ve iyi cins bir boğası varmış. Boğa hergün 8-10 ineği hallediyormuş. O yıllarda tarım teşkilatında mevcut ineklerin ırkının düzeltilmesi amacı ile iyi cins boğalar toplanıp diğer inek-ler ile çiftleştiriliyormuş. fakat ellerindeki boğalar zamanla çiftleşmez hale gelmişler. Bunun üzerine müdür iyi bir para vererek ağanın boğasını satın almış. Boğa teşkilatta çalışmaya başlamış. boğanın çalışmasından herkes memnun, ama bir süre sonra bizim boğa çiftleşme sayısını azaltmış ve çalışmamaya başlamış bunun üzerine müdür ağayı çağırmış durumu ağaya anlatmış. Ağa boğanın kulağına eğilmiş ve bu durumu sormuş
Boğanın verdiği cevap: Ağam ben senin evinde iken işçi idim ama buruya gelince DEVLET MEMURU oldum. der.

  
                                                       HIRSIZ VE İ.............................

İki adam vapurda tanisirlar. Muhabbet ne is yaptiklarina gelir.

Birisi ben hirsizim der, öbürü bende ibneyim der.

İbne olan "n'oolur bana nasıı hirsizlik yaptini gösteer" diye tutturur...

Hirsiz olan  "ama sende bana nasil ibnelik yaptini gösterecen" der.

İbne tamam der.

Hirsiz "beni iyi izle" deyip, kasla göz arasinda, vapurda ayakta duran heybetli bi agir abinin

arka cebindeki cüzdani caktirmadan ceker alir.

Ve "hadi bakalim sessiz bi yere gidelim de, sende bana ibneligi nasıl icra ettini göster" der...

ibne " gerek yok burada da gösterebilirim" diyerek, agir abinin omuzuna vurur ve

"bu adam senin cüzdanini caldi" der...

                                                   DÜZ MANTIK

Temel TRT 1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da 'düz mantık' tır. Temel hediyeyi alırken sorar; 
Bu kitapta ne yazıyor? 
Okuyunca öğrenirsin... 
Ben onunla uğraşamam, anlat bakayım sen bana. 
Ok bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela? 
Evet var... 
O zaman içinde su da vardır? 
Evet var... 
İçinde su varsa balık da vardır.... 
Evet var... 
Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen? 
Evet.... 
Hayvanları seviyorsan insanları da seversin her halde? 
Evet... 
O zaman senin sevgilin de vardır? 
Evet var. 
Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir? 
Evet. 
E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir? 
Evet. 
Bak gordun mu?... 
Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken
Dursun'u görür. 
Dursun sorar; 
Temel o ne? 
Düz mantık kitabı! 
Nasıl bir şey anlat bakiiim. 
Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı? 
Yook! 
O zaman sen ibnesin....




insanlığın ilk varoldugu dönemde , adamin
biri şeytanı
yakalamaya karar vermis.

                                                                                   

Ancak bunun için 40 yıl Tanrı'ya ibadet etmesi
gerekiyormuş.

Karısıyla , dostlarıyla ve bütün dünyayla
ilişkisini
kesmiş, kendisini ibadete adamış.
40 yıl sora Tanrı , ibadetinin
karşılığı olarak ona
ağzı kapalı bir şişenin içinde şeytani sunmuş.
Artik özgürmüş adam.

Dünyada neler olup bittiğini görmek, nelerin
değiştiğini öğrenmek için sabirsizlaniyormus.
şişeyi karısına teslim etmiş, ona iyi sahip
olmasını söylemiş ve dışarıya çıkmış.
Kadıncağız şeytanı çok merak ediyormuş.Ve
merakına yenilip şişenin ağzını açıvermiş...

Açar açmaz da şeytan şişeden fırlayıp cıkmış
ve  gülmeye  başlamış.
Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık
eme ğini
boşa çıkardın ' diye alay etmiş kadınla.
Yok canim ' demiş kadın. 'Sen hiç o şişenin
içinde olmadın ki

Nasıl olur? ' diye haykırmış şeytan. 'Sen de
gördün...şişeden çıktım ben ! '
'Hiç o şişenin içinde değildin,
inanmıyorum buna.
Nasıl küçücük şişeye girebilirsin ki? '
Kafası atmış şeytanin . 'Gireyim de gör !
demiş ve yeniden şişenin
içine girivermiş.

iste böyle...Adamın şeytani hapsetmesi 40
yılını,kadının ise yalnızca 5 dakikasını almış.
şeytan da söyle isyan etmiş Tanrı'ya :

 

 

'TANRIM , MADEM KADINI YARATACAKTIN , O ZAMAN
BENİ  NEDEN YARATTIN ? '

 

 
Papaz ve Papağanlar
 
Kasabanın birinde bir papaz ve onun iki tane papağanı varmış. Papağanlar da papaz gibi oldukça inançlı ve dindarlarmış. Sabah-akşam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermiş.
Papazın cemaatinden bir kadının da 2 tane dişi papağanı varmış, papazın erkek papağanları ne kadar ahlaklı ise kadının dişi papağanları da o kadar ahlaksızmış.
Eve gelen misafirlerin önünde 'erkek istiyoruz!' diye bağırırlarmış.
Kadın sonunda dayanamamış ve papaza akıl danışmaya gitmiş. papaz da;
- Sen getir onları bana benim papağanların kafesine koyalım da ahlak öğrensinler biraz, benim papağanlar sürekli dua eder' demiş.'
Kadın da almış papağanları getirmiş papazın evine... Kafese girer girmez dişi papağanlardan birisi;
- Hey yakışıklılar, iki tane ucuz dişi ister misiniz kafesinizde?' demiş.
Erkek papağanlardan biri ötekine dönüp
- Oğlum bütün dualarımız kabul oldu lan sonunda.....
'
 

Boşanma Teklifi
 
Karı koca 100 km hizla arabada gidiyorlarmış. Arabayı adam kullanıyormuş ve karısı birden
'Hayatım...'demiş, 'seninle 15 yıl boyunca güzel bir beraberlik yaşadık... ama artık ben boşanmak istiyorum.'
Adam birşey söylememiş. arada hızı 105'e çıkarmış, derken karısı:
'Neden?diye soracağını biliyorum..'demiş.
'Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama arkadasin Joe ile birkaç aydır beraber oluyoruz.
Adam yine hiçbirşey söylememeye devam ederek hızı 110'a çıkarmış. Kadın devam etmiş.
'Evi ben istiyorum...'
Artık 120'le gidiyorlarmış. Adam hiçbirşey söylemiyormuş.
Kadın 'ayrıca..' demiş... 'bütün çeklerini, kredi kartlarını, arabayı da istiyorum...'
Ve adam hızı 130'a çıkartmış. Hala bir şey söylemiyormuş.
Kadın sormuş:
'Hiç bir şey söylemeyecek misin? Sen hiç bir şey istemiyor musun?'
Adam 140'a çıkmış ve cevaplamış:
'Hayır, ben ihtiyacım olan her şeye sahibim. '
Kadın şaşırmış.
'Öyle mi? Nedir o?'
Ve araba karşıdaki duvara 150 km. hızla çarpmadan önce adam cevap vermiş:
'AIRBAG BENDE!!!!!'


Kamyona Selam Alıntıyla Cevap Ver

İki er bir gün yolda gidiyormuş karşıdan bir kamyon gelirken erlerden biri selam durmuş kamyon geçtikten sonra diğeri sormuş:
-Niye selam verdin?
-Görmedin mi kamyonun önünde GENERAL MOTORS yazıyordu

Türk Usulü Arac Kullanma Formülü Alıntıyla Cevap Ver

Araca oturduğumuzda>INSAALLAH >

Gaza basarken >BISMILLAH >

Kendimize Güvenirsek hızlanırsak >EVELALLAH >

Hızdan Vazgeçersek >EYVALLAH >

Yolun Sonuna Kadar Gitmek Istersek >YA ALLAH >

Kırmızı ışıkta geçeni görürsek ve Canimizi Sıkarlarsa >FESÜPHANALLAH >

arabayı Cosku ve Heyecanla kulanınca >ALLAH,ALLLAH,ALLAH >

aractan ince Kapıları kaptınca >MASALLAH >

Eger arac bozulursa>HAY ALLAH.....)) > >
Trafik kazasını Gördümüzde :iş yahu
deriz



 
Bu siteye 430757 ziyaretçi (867748 klik) ziyaret etti

Revolution Church. Copyright 2008 All Rights Reserved Revolution Two Church theme by Brian Gardner adaptado por PwG-DesignS

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol